AKP’nin kapattığı Hıfzısıhha’da geliştirilen virüs ile Covid-19 aşısı üretilecek

 Almanya, Atatürk döneminde kurulan Hıfzısıhha Enstitüsü’nün çiçek hastalığına karşı geliştirip ürettiği zayıflatılmış virüs "Modified Virüs Ankara" ile corona virüsü aşısı üretmeye başladı.


Corona virüsüne karşı aşı çalışmalarında birçok şirket yeni tip ve henüz yan etkileri bilinmeyen aşılarla piyasaya çıkarken, bu aşının Atatürk döneminde Türkiye'de üretilen “Türk çiçek aşısı” sistemiyle daha etkili şekilde uygulanabileceği ortaya çıktı.

Almanlar, “Modified Virüs Ankara” (MVA) diye bilinen ve 1928'de kurulan Hıfzısıhha Enstitüsü tarafından üretilen “çiçek aşıları”nda kullanılan virüsle, vektör aşı üretmek için hazırlıklarını tamamladı.

Türkiye'nin geliştirdiği bu virüsün genetik kodlarının değiştirilerek corona virüsüne karşı koruyabileceği belirlendi. Alman hükümeti, Dessau'da “Ankara virüsü” ile aşı üretmeye başlayan biyoteknoloji firması IDT Biologika'ya 114 milyon Euro yardım gönderdi ve ilk etapta 5 milyon aşı sipariş etti.

BÜTÜN DÜNYA UYGULADI VE SARS'A ÇARE

Hıfzısıhha Enstitüsü'nün geliştirdiği ve uluslar arası alanda MVA olarak bilinen zayıf virüsle üretilen çiçek aşısı II. Dünya Savaşı'nda, Türkiye'nin üretimiyle bütün dünyada çiçek hastalığına karşı kullanılmıştı. MVA'nın sadece çiçek hastalığında değil, sıtma, SARS (Sars Cov 2- Covid 19) ve AIDS gibi hastalıklardan korumada geliştirilen bir “vektör virüs” özelliğine sahip olduğu açıklandı. Bu aşıyı bulan Hıfsısıhha Enstittüsü, 2011 yılında AKP hükümeti tarafından kapatılmıştı.

KLASİK SİSTEM, ÜÇÜNCÜ ŞİRKET

Dessau'da bulunan IDT Biologika isimli biyoteknoloji şirketi bu üretimle ilgili onayı aldı ve deneylerinde üçüncü aşamaya geldi. Alman Bilim ve Araştırma Bakanı Anja Karliczek (CDU), 750 milyon Euro’luk yatırımla harekete geçen bu şirketin, corona aşısını geliştiren BioNTech ve Curevac‘tan sonra üçüncü Alman şirketi olacağını duyurdu.

Ancak bu şirketin ürettiği aşının diğerlerinden önemli bir farkı var. Hıfzısıhha Enstitüsü'nün geliştirdiği “Modified Virüs Ankara” ile üretilen aşıların bir yan etkisi bulunmuyor ve sonuçları garanti. Oysa BioNTech ile Curevac, henüz etkinliği ve yan etkileri bilinmeyen mRNA aşı sistemini kullanıyor. mRNA aşıları yaklaşık 10 yıl önce kansere karşı kullanılmış ve etkisiz olduğu için terk edilmişti.

“ANKARA VİRÜSÜYLE ÇALIŞIYORUZ”

Şimdi, Atatürk döneminde kurulan Hıfzısıhha'nın geliştirdiği ve uluslararası alanda da adı “Modified Virüs Ankara” olan aşı sistemini, IDT Biologika ve Alman Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi (DZIF), üretip test etmeye başladı. Testler için üretilen aşı dozları ülkenin her yanına gönderildi ve üçüncü aşamaya geçildi.

Almanlar, Türkler'in bulduğu sistemin nasıl işlediğini ise şöyle anlatıyor:

“Çeşitli bilim insanları ve Münih'teki Ludwig Maximilian Üniversitesi'ndeki çalışma grubu tarafından 30 yıldan fazla bir süredir aşı olarak kullanılan bu serum, zayıflatılmış bir çiçek virüsü olan ve adı Modifiye Edilmiş Ankara olan virüstür. Şimdi Sars Cov-2'nin başaklarından proteinler bu virüsün genetik bilgileri ile donatıldı. Başak proteini, coronanın anahtarıdır. Virüs orada çoğalıp insan hücrelerine nüfuz ediyor. Bu yeni aşıyla, başak proteinine karşı antikorlar oluşturulacak ve Covid-19'u bloke edecek. Dolayısıyla bir platform teknolojisine sahibiz ve prensip olarak herhangi bir yabancı genetik bilgiyi aşı virüsümüzün kontrolü altına yerleştirebiliriz. Büyük ölçekli üretim ise tüm altyapısı hazır olan bu vektör sistemi ile mümkündür. Vektör sistemli bu aşı için tüm veri tabanları da var”.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödüllü doktor Adem Topkara cezası bittiği halde tahliye edilmiyor

İstanbul'da ne oluyor? bu bir komplo mu yoksa farkındalık eksikliği mi?

Deprem felaketinin yeni görüntüleri ortaya çıktı…